Türkiye'de yaklaşık 600 bin kamu işçisinin merakla beklediği 2025 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmeleri nihayet başladı. Türk-İş ve Hak-İş, işçi tarafını temsil ederek hükümetin ilk zam teklifini en kısa sürede sunmasını talep ediyor. Milyonlarca işçi ve ailesi için kritik öneme sahip bu süreçte, sendikaların ortak hazırladığı zam teklifi taslağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na sunuldu. Peki, işçilerin talepleri neler ve pazarlık süreci nasıl ilerleyecek?

İşçi Tarafının Talepleri Neler?

Sendikaların hükümete sunduğu zam teklifi taslağı, işçilerin yaşam standartlarını yükseltmeyi hedefliyor. İşte öne çıkan bazı talepler:

• Günlük brüt taban ücretin 1.800 TL'ye çıkarılması
• 2025'in ilk altı ayında yüzde 50, ikinci altı ayında yüzde 25 zam yapılması
• Tüm zamların üzerine yüzde 10 refah payı eklenmesi

Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, pazarlık sürecinin önemine dikkat çekerek, "600 bin işçi, aileleriyle birlikte 2-3 milyon kişi bu süreci yakından takip ediyor" açıklamasında bulundu. İşçilerin beklentileri yüksek ve sendikalar, bu beklentileri karşılayacak bir anlaşma için kararlılıkla mücadele ediyor.

Pazarlık Süreci Nasıl İlerleyecek?

Görüşmeler, TÜHİS ev sahipliğinde gerçekleşiyor. Şu ana kadar 16 ve 24 Nisan ile 16 Mayıs tarihlerinde toplantılar yapıldı. Ancak, hükümet henüz mali bir teklif sunmadı. İşçi tarafı, mayıs ayı bitmeden hükümetin somut bir teklifle gelmesini bekliyor. Pazarlık sürecinin uzaması, işçiler arasında tedirginlik yaratırken, sendikalar hükümetin adil bir teklif sunacağına inanıyor.

Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin olumlu sonuçlanması, sadece işçilerin değil, ülke ekonomisi için de büyük önem taşıyor. İşçilerin alım gücünün artması, iç talebi canlandıracak ve ekonomik büyümeye katkı sağlayacaktır. Bu nedenle, hükümetin ve sendikaların yapıcı bir diyalog içerisinde olması ve ortak bir zeminde buluşması gerekiyor. Aksi takdirde, grev gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.

Sonuç

600 bin işçinin geleceğini etkileyecek olan zam pazarlığı süreci, önümüzdeki günlerde daha da yoğunlaşacak. İşçi tarafının talepleri net ve beklentileri yüksek. Hükümetin nasıl bir teklifle geleceği ise merak konusu. Umarız, taraflar arasında adil bir anlaşma sağlanır ve işçilerin yüzü güler. Bu süreç, Türkiye'deki çalışma hayatı ve sendikal haklar açısından da önemli bir sınav niteliği taşıyor.