Cari Fazla Şoku! Ekonomide Beklenmedik Gelişme Mi?
Ekonomi

Cari Fazla Şoku! Ekonomide Beklenmedik Gelişme Mi?


12 November 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 12 November 2025

Türkiye ekonomisi için sürpriz bir gelişme yaşandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) açıkladığı verilere göre, Eylül ayında cari işlemler hesabı 1 milyar 112 milyon dolar fazla verdi. Altın ve enerji kalemleri hariç tutulduğunda ise cari işlemler hesabındaki fazla 6 milyar 803 milyon dolar gibi dikkat çekici bir seviyeye ulaştı. Bu durum, Türkiye ekonomisinin dış denge performansında önemli bir iyileşmeye işaret ediyor.

Cari Fazlanın Detayları Neler?

Peki, bu cari fazlanın arkasında yatan temel faktörler neler? TCMB'nin verilerine göre, Eylül ayında ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5 milyar 356 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yıllıklandırılmış verilere bakıldığında ise cari açık yaklaşık 20,1 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret dengesi ise 64,8 milyar dolar açık verdi. Ancak, hizmetler dengesindeki güçlü performans, cari fazlanın oluşmasında önemli bir rol oynadı.

Hizmetler dengesi, Eylül ayında 7 milyar 707 milyon dolar net giriş sağladı. Bu kalemde özellikle taşımacılık hizmetleri ve seyahat kalemlerinden elde edilen gelirler dikkat çekiyor. Taşımacılık hizmetlerinden 2 milyar 269 milyon dolar, seyahat kaleminden ise 6 milyar 259 milyon dolar net gelir elde edildi. Bu durum, turizm sektörünün ve lojistik faaliyetlerinin Türkiye ekonomisine olan katkısını açıkça gösteriyor.

Aynı dönemde, birincil gelir dengesi 17,6 milyar dolar açık verirken, ikincil gelir dengesi ise 308 milyon dolar açık verdi. Bu veriler, Türkiye'nin gelir transferleri ve yatırım gelirleri gibi kalemlerde dışarıya ödeme yaptığını gösteriyor.

Bu Gelişme Ne Anlama Geliyor?

Cari işlemler hesabındaki bu fazla, Türkiye ekonomisi için olumlu bir sinyal olarak değerlendirilebilir. Cari açık, bir ülkenin dış dünyaya olan borcunu gösterirken, cari fazla ise ülkenin dış dünyaya alacaklı olduğunu ifade eder. Bu durum, Türkiye'nin dış finansman ihtiyacını azaltabilir ve Türk lirasının değer kazanmasına yardımcı olabilir.

Ancak, bu olumlu tablonun sürdürülebilirliği büyük önem taşıyor. Özellikle dış ticaret açığının kontrol altında tutulması ve hizmetler dengesindeki performansın korunması gerekiyor. Ayrıca, küresel ekonomik gelişmelerin ve jeopolitik risklerin de yakından takip edilmesi gerekiyor.

Ekonomistler, bu gelişmenin kısa vadeli bir ralli mi, yoksa uzun vadeli bir trendin başlangıcı mı olduğunu değerlendiriyor. Özellikle, enflasyonla mücadele ve yapısal reformların hayata geçirilmesi, cari fazlanın kalıcı hale gelmesi için kritik öneme sahip.

Sonuç olarak, Eylül ayında kaydedilen cari fazla, Türkiye ekonomisi için umut verici bir gelişme. Ancak, bu olumlu tablonun sürdürülebilirliği için dikkatli bir ekonomik yönetim ve yapısal reformların hayata geçirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bu ralli kısa sürede sona erebilir ve ekonomi yeniden kırılgan bir duruma gelebilir.