Kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarındaki düşüş trendi devam ediyor. 28 Mart haftası itibarıyla KKM hesapları 758,5 milyar TL seviyesine gerileyerek, ekonomideki dengelenme çabalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu düşüş, yatırımcıların KKM'den çıkış yaparak farklı yatırım araçlarına yöneldiğinin bir işareti olabilir.
KKM Hesaplarındaki Gerilemenin Nedenleri
KKM hesaplarındaki gerilemenin birden fazla nedeni olabilir. İşte öne çıkan bazı faktörler:
- Faiz Politikaları: Merkez Bankası'nın uyguladığı sıkı para politikası ve faiz artırımları, yatırımcıların TL mevduatlara olan ilgisini artırabilir.
- Enflasyon Beklentileri: Enflasyonun düşeceği yönündeki beklentiler, yatırımcıların kur korumasına olan ihtiyacını azaltabilir.
- Alternatif Yatırım Araçları: Hisse senedi, gayrimenkul ve döviz gibi diğer yatırım araçlarının cazibesi, KKM'den çıkışları tetikleyebilir.
Türkiye ekonomisi, son yıllarda kur dalgalanmaları ve yüksek enflasyonla mücadele ederken, KKM uygulaması bu süreçte önemli bir rol oynamıştı. Ancak, ekonomik istikrarın sağlanması ve enflasyonun kontrol altına alınmasıyla birlikte, KKM'nin cazibesi azalmaya başladı.
KKM'nin Ekonomiye Etkileri
KKM uygulamasının ekonomiye hem olumlu hem de olumsuz etkileri oldu. Olumlu etkileri arasında kur istikrarına katkı sağlaması ve döviz talebini azaltması sayılabilirken, olumsuz etkileri arasında ise bütçe üzerindeki yükü artırması ve enflasyonu körüklemesi yer alıyor.
Ekonomistler, KKM'nin kademeli olarak azaltılmasının ve yerine daha sürdürülebilir ekonomik politikaların uygulanmasının önemli olduğunu vurguluyor. Bu süreçte, yatırımcıların güvenini kazanmak ve TL'ye olan ilgiyi artırmak büyük önem taşıyor.
KKM hesaplarındaki düşüşün devam edip etmeyeceği, önümüzdeki dönemde uygulanacak ekonomi politikalarına ve piyasa koşullarına bağlı olacak. Ancak, mevcut trendin devam etmesi halinde, KKM'nin ekonomideki rolü giderek azalacak ve yerini daha farklı mekanizmalara bırakacak.