Küresel piyasalar, ABD'nin değişken tarife politikası ve bunun küresel ekonomi üzerindeki etkilerine dair süregelen belirsizliklerle dolu bir dönemden geçiyor. Dünya genelinde enflasyon ve resesyon ikilemi devam ederken, ABD yönetiminin izlediği değişken ticaret stratejisi, yatırımcıların ve şirketlerin gelecek projeksiyonlarını oluşturmasını zorlaştırıyor. Piyasalar diken üstünde! Peki, bu durumun arkasında yatan sebepler neler?

ABD'nin Tarife Politikaları ve Piyasalar Üzerindeki Etkisi

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Avrupa Birliği'ne (AB) doğrudan yüzde 50 tarife uygulanmasına yönelik kararının ertelenmesi piyasalarda kısa süreli bir rahatlama yaratsa da, tarife söylemlerindeki sık değişiklikler ekonomik aktivitenin uzun vadede yavaşlama eğilimine gireceğine dair endişeleri tam olarak ortadan kaldırmadı. Küresel ve bölgesel ekonomi toplantılarında sıkça dile getirilen "belirsizlik" teması, yatırımcıların karar alma ve strateji belirleme süreçlerinde temkinli bir duruş sergilemelerine neden oluyor.

Analistler, bu hafta açıklanacak büyüme verileri ve ABD Merkez Bankası (Fed) Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) toplantı tutanaklarından alınacak sinyallerin, ABD ekonomisindeki gidişat hakkında daha fazla bilgi sağlayacağını belirtiyor. Tarifelerden kaynaklı yavaşlaması beklenen büyüme, ülkedeki temel ekonomik risklerden biri olarak görülüyor. ABD'de endeks vadeli kontratlar pozitif seyrederken, Trump'ın AB'ye yönelik tarifesini erteleme kararı sonrası düşüşe geçen altının ons fiyatı düşüşünü sürdürüyor.

• ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,49 seviyesine geriledi.
• Dolar endeksi %0,3 yükselişle 99,1 seviyesinden başladı.
• Brent petrolün varil fiyatı %0,7 düşüşle 63,8 dolardan alıcı buluyor.

Avrupa ve Asya Piyasalarında Son Durum

Avrupa borsaları, ABD'den gelen tarife erteleme kararı sonrasında kayıplarını telafi etmeye çalışırken, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) parasal gevşemesine rağmen şirket aktivitelerinde ve büyüme tarafında önemli iyileşmelerin olmaması risk unsuru olarak öne çıkıyor. ECB Başkanı Christine Lagarde, mevcut dünya düzeninin sarsılmakta olduğunu ve değişen manzaranın avronun daha büyük bir uluslararası rol oynamasına kapı açabileceğini ifade ediyor.

Asya piyasalarında ise negatif bir seyir hakim. Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonu yukarı çekmesi durumunda para politikasında düzenlemeye gideceklerini belirtiyor. Çin'de açıklanan sanayi karları, ABD ve Çin arasındaki ticaret gerginliklerine rağmen Çin hükümetinin teşvik politikalarının ekonomiyi desteklediğine dair iyimserliği artırıyor.

Türkiye Piyasaları ve Beklentiler

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyerek günü değer kaybıyla tamamladı. Dolar/TL ise hafif yükselişle işlem görüyor. Analistler, yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Avro Bölgesi ve ABD'den gelecek verilerin takip edileceğini belirtiyor. Teknik açıdan BIST 100 endeksinde belirli destek ve direnç seviyeleri önemini koruyor.

Küresel piyasalardaki bu karmaşık ve belirsiz ortamda, yatırımcıların dikkatli ve temkinli hareket etmeleri gerekiyor. Enflasyon ve resesyon endişeleri, ticaret politikalarındaki değişiklikler ve merkez bankalarının kararları piyasaların yönünü belirlemede önemli rol oynayacak. Piyasalardaki bu dalgalanmaların ne kadar süreceği ve Türkiye ekonomisine etkileri yakından takip edilmelidir.