Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ödemeler dengesi verileri, ekonomideki son durumu gözler önüne serdi. Şubat 2025'te cari işlemler hesabında yaşanan gelişmeler, piyasalarda dikkatle takip ediliyor. Peki, cari açık ne kadar oldu ve bu durum Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?
Cari İşlemler Hesabındaki Son Durum
TCMB'nin verilerine göre, Şubat 2025'te cari işlemler hesabı 4 milyar 405 milyon dolar açık verdi. Bu rakam, ekonomistler ve yatırımcılar tarafından yakından izleniyor. Cari açık, bir ülkenin mal, hizmet ve yatırım gelirleri dahil olmak üzere dış dünyaya olan borçlarını gösterir. Yüksek cari açık, genellikle ülkenin dış finansmana olan ihtiyacını artırır ve ekonomik istikrarı tehdit edebilir.
Ancak, verilerin detaylarına bakıldığında ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında ise 2 milyar 158 milyon dolarlık bir fazla oluştu. Bu durum, Türkiye'nin enerji ve altın ithalatının cari açığı ne kadar etkilediğini açıkça gösteriyor. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve altın talebindeki artış, cari açık üzerinde önemli bir baskı yaratıyor.
Cari Açığın Nedenleri ve Etkileri
Cari açığın temel nedenleri arasında şunlar yer alıyor:
- İhracatın ithalatı karşılayamaması
- Enerji bağımlılığı
- Yüksek enflasyon
- Dış borç yükü
Cari açığın yüksek olması, Türk Lirası üzerinde baskı yaratabilir, enflasyonu artırabilir ve dış borçlanma maliyetlerini yükseltebilir. Bu nedenle, hükümet ve Merkez Bankası cari açığı azaltmaya yönelik çeşitli politikalar uygulamaktadır. Bu politikalar arasında ihracatı teşvik etmek, enerji verimliliğini artırmak ve yerli üretimi desteklemek yer alıyor.
Ekonomistler Ne Diyor?
Ekonomistler, ödemeler dengesi verilerini değerlendirirken, cari açığın sürdürülebilir olup olmadığını ve finansman kaynaklarını dikkate alıyor. Cari açığın doğrudan yabancı yatırımlar veya portföy yatırımları ile finanse edilmesi, daha sürdürülebilir bir durum olarak kabul edilirken, kısa vadeli borçlanma ile finanse edilmesi riskleri artırabilir.
Önümüzdeki dönemde, küresel ekonomik koşullar, enerji fiyatları ve Türkiye'nin uygulayacağı politikalar, cari açığın seyrini belirleyecek önemli faktörler olacak. Merkez Bankası'nın faiz politikası, hükümetin yapısal reformları ve ihracatı artırmaya yönelik teşvikler, cari açığın azaltılmasına katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak, Şubat 2025 ödemeler dengesi verileri, Türkiye ekonomisinin kırılganlıklarını bir kez daha ortaya koydu. Cari açığın yüksek seviyelerde seyretmesi, ekonomik istikrar için risk oluştururken, altın ve enerji hariç dengedeki fazla, umut verici bir işaret olarak değerlendirilebilir. Hükümetin ve Merkez Bankası'nın alacağı önlemler, cari açığın kontrol altına alınması ve sürdürülebilir bir büyüme sağlanması açısından kritik öneme sahip olacaktır.