6 Şubat depremlerinin ardından büyük yıkımın yaşandığı Adıyaman'da, 21 kişinin hayatını kaybettiği Arı Apartmanı ile ilgili bilirkişi raporu tamamlandı. Ancak, olayın üzerinden aylar geçmesine rağmen hala bir iddianame hazırlanmamış olması, mağdur yakınları ve kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açıyor.

Arı Apartmanı Faciasında Bilirkişi Raporu Ne Diyor?

Bilirkişi raporunun içeriği henüz tam olarak kamuoyu ile paylaşılmamış olsa da, raporda binanın yapımında kullanılan malzemelerin kalitesi, zemin etüdü çalışmaları ve ruhsat süreçleri gibi konulara detaylı bir şekilde değinildiği tahmin ediliyor. Raporda, binanın yıkılmasında etkili olan faktörlerin belirlenmesi ve sorumluların tespit edilmesi amaçlanıyor. Bu rapor, iddianamenin hazırlanmasında kritik bir rol oynayacak.

İddianame Neden Hala Hazırlanmadı?

Arı Apartmanı faciasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, birçok kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmış ve bazı şüpheliler tutuklanmıştı. Ancak, soruşturmanın derinleştirilmesi ve delillerin toplanması sürecinin uzaması, iddianamenin hazırlanmasını geciktiriyor. Mağdur avukatları, savcılığın soruşturmayı titizlikle yürüttüğünü ancak sürecin daha hızlı ilerlemesi gerektiğini belirtiyor.

Türkiye'de yaşanan depremler, yapı denetiminin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Deprem yönetmeliklerine uygun binaların inşa edilmesi, zemin etüdü çalışmalarının titizlikle yapılması ve yapı malzemelerinin kalitesinden ödün verilmemesi, olası can kayıplarının önüne geçmek için hayati önem taşıyor. Bu bağlamda, Arı Apartmanı faciası gibi olayların tekrarlanmaması için gerekli tüm önlemlerin alınması gerekiyor.

• Yapı denetim süreçlerinin sıkılaştırılması
• Zemin etüdü çalışmalarının titizlikle yapılması
• Yapı malzemelerinin kalitesinin denetlenmesi
• Ruhsat süreçlerinin şeffaf ve hızlı bir şekilde yürütülmesi
• Kamuoyunun bilinçlendirilmesi

Arı Apartmanı faciası, Türkiye'deki deprem gerçeğini ve yapı güvenliğinin önemini bir kez daha hatırlatıyor. İddianamenin bir an önce hazırlanarak sorumluların yargı önüne çıkarılması, hem mağdur yakınlarının acısını bir nebze olsun dindirecek hem de adaletin tecelli etmesini sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, ihmal öldürür.