Türkiye, İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından adeta bir deprem fırtınası ile karşı karşıya. Farklı illerden gelen sürekli deprem haberleri, vatandaşları tedirgin ederken, deprem uzmanları da konuyla ilgili açıklamalar yapmaya devam ediyor. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmelerle deprem fırtınasının yaşandığı bölgeleri işaret ederek, "Büyük deprem olur mu?" sorusuna yanıt aradı.

Deprem Fırtınası Nedir? Hangi Bölgelerde Görülüyor?

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Türkiye'de deprem fırtınasının sıkça görüldüğü bölgeleri şu şekilde sıraladı:

• Denizli Pamukkale Çukuru
• Van
• Göller Bölgesi
• Kütahya-Simav

Ercan, bu bölgelerde deprem fırtınalarının bazen aylarca, hatta yıllarca küçük depremler ve depremciklerle devam edebileceğini belirtti. Ancak her küçük deprem fırtınasının mutlaka büyük bir depremle sonuçlanacağı gibi bir kuralın olmadığını da vurguladı. Bazen aylarca süren küçük deprem fırtınaları, yıkıcı bir deprem meydana gelmeden sona erebilir.

Türkiye'de Yıkıcı Deprem Eşiği Neden Daha Düşük?

Prof. Dr. Ercan, Türkiye'deki yıkıcı deprem eşiğinin neden daha düşük olduğuna dikkat çekerek önemli bir konuya değindi. Türkiye'de ortalama yıkıcı depremlerin 6.4 büyüklüğünden sonra başladığını belirten Ercan, jeofizikçilerin deprem beklenen yerleri ve büyüklüklerini bildiğini, ancak 5'ten küçük depremleri yalnızca bilimsel açıdan önemsediklerini ifade etti.

Depremin yıkıcı ve ölümcül sonuçlarının eğitsel, hukuki, siyasi, ekonomik, toplumsal, yönetsel ve ahlaki boyutları olduğunu vurgulayan Ercan, asıl değerlendirilmesi gereken konunun Japonya ve Amerika'da yıkım eşik değerinin neden 7.4 olduğunu, Türkiye'de ise neden 6.4 olduğunu sorgulamak olduğunu belirtti. Bu noktadan başlanarak yapılacak irdelemelerin, deprem sorununu çözmeye yardımcı olacağını savundu.

Prof. Dr. Ercan'a göre, Türkiye'nin sorunları çözüldüğünde, doğa depreminin sorunları da kendiliğinden çözülecektir. Bu nedenle, depremle mücadelede sadece teknik değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve siyasi faktörlerin de dikkate alınması gerektiği önemli bir mesaj olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, Türkiye'deki deprem aktivitesi ve deprem fırtınası uyarıları, vatandaşların bilinçlenmesi ve gerekli önlemleri alması açısından büyük önem taşıyor. Uzmanların uyarılarını dikkate alarak, depreme hazırlıklı olmak ve yapısal önlemleri almak, olası can ve mal kayıplarının önüne geçmek için kritik bir adım olacaktır.