CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, İYİ Parti Teşkilat Başkanı Hasan Toktaş hakkında çıkan tartışmalı iddialara sert tepki gösterdi. WhatsApp grubunda yer aldığı öne sürülen ifadeler sonrası Kaya, soruşturma sonucunu bekleyeceğini ancak gerekirse Toktaş'ın istifasını isteyeceğini açıkladı. Bu çıkış, siyaset gündemine bomba gibi düştü.

İYİ Parti'den Açıklama Geldi

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, Toktaş'ın beyanlarını "muteber" bulduğunu belirtse de, konunun hassasiyeti nedeniyle hukuki sürecin takip edileceğini ifade etti. Genel Sekreter Uğur Poyraz ve Hukuk-Seçim ve Parlamento İlişkileri Başkanı Hakan Şeref Olgun'un bu süreçte görevlendirildiği aktarıldı.

Asu Kaya'dan Net Mesaj: Kadınlar Her Alanda Var Olacak

TV100 ekranlarında Kübra Par'ın programına katılan Asu Kaya, konunun kadın mücadelesiyle doğrudan ilgili olduğunu vurguladı. Kaya, "Gündemi bu konuyla meşgul etmek istemezdim. Mücadelemiz çok daha büyük. Türkiye’de kadınlar olarak siyaset dahil her alanda var olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Soruşturmanın sonucunu bekleyeceğini belirten Kaya, "Türkiye’deki tüm kadınlar adına, gereken olursa istifasını elbette ki isteyeceğim. Ancak sürecin sonunu görmek zorundayız" dedi.

Süreç Nasıl İlerleyecek?

Olayın ardından gözler soruşturma sürecine çevrildi. Hem İYİ Parti'nin kendi içindeki soruşturması hem de kamuoyunun merakı, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda yoğunlaşıyor. İşte soruşturma sürecinde takip edilmesi gerekenler:

• Soruşturma ne zaman tamamlanacak?
• Hasan Toktaş'ın savunması ne olacak?
• Asu Kaya'nın istifa çağrısı karşılık bulacak mı?
• İYİ Parti'nin tutumu ne olacak?

Bu soruların yanıtları, önümüzdeki günlerde siyaset gündemini belirleyecek gibi görünüyor. Gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.

Sonuç olarak, Asu Kaya'nın Hasan Toktaş'a yönelik sert çıkışı, siyasi arenada deprem etkisi yarattı. Kadın hakları mücadelesi ve siyasi etik konularını yeniden gündeme taşıyan bu olay, soruşturma sürecinin tamamlanmasıyla birlikte daha da netlik kazanacak. Bu süreç, sadece ilgili kişilerin değil, tüm Türkiye'deki kadınların ve siyasetin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.