Boğaziçi'nde Neler Oluyor? Gazeteci ve 14 Kişi Gözaltında!
Gündem

Boğaziçi'nde Neler Oluyor? Gazeteci ve 14 Kişi Gözaltında!


14 May 20255 dk okuma73 görüntülenmeSon güncelleme: 12 December 2025

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolarla ilgili sıcak gelişmeler yaşanıyor. T24 muhabiri Can Öztürk ve beraberindeki 14 kişi, bugün adliyeye sevk edildi. Bu durum, öğrenci eylemlerine yönelik artan polis müdahalesini ve basın özgürlüğüne dair endişeleri yeniden gündeme getirdi.

Boğaziçi Protestolarında Son Durum

Boğaziçi Üniversitesi'nde 2021 yılında başlayan protestolar, rektör atamalarına karşı öğrencilerin ve akademisyenlerin tepkisiyle başlamıştı. Zamanla, bu protestolar daha geniş bir çerçeveye yayılarak, ifade özgürlüğü, üniversite özerkliği ve demokratik haklar gibi konuları da içerir hale geldi. Bugün yaşanan gözaltı olayı ise, bu sürecin en dikkat çekici gelişmelerinden biri olarak kayda geçti.

Gözaltına alınanlar arasında bulunan T24 muhabiri Can Öztürk'ün, olayları takip ederken gözaltına alınması, basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Gazetecilerin, kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirirken engellenmesi, demokratik bir toplum için kabul edilemez bir durum olarak nitelendiriliyor.

Peki, Boğaziçi protestolarının ardındaki temel nedenler nelerdir?

  • Rektör atamalarına karşı duyulan tepki
  • Üniversite özerkliğinin ihlal edildiği düşüncesi
  • İfade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar
  • Demokratik hakların korunması talebi

Gözaltıların Ardındaki Belirsizlik

Gözaltına alınan 15 kişinin neden adliyeye sevk edildiği henüz netlik kazanmış değil. Ancak, avukatları aracılığıyla yapılan açıklamalarda, gözaltıların keyfi olduğu ve herhangi bir somut delile dayanmadığı iddia ediliyor. Öğrencilerin ve gazetecilerin serbest bırakılması için çeşitli sivil toplum kuruluşları ve basın örgütleri tarafından çağrılar yapılıyor.

Bu tür olaylar, Türkiye'deki insan hakları ve demokrasi tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Özellikle üniversitelerde yaşanan olaylar, gençlerin geleceğine dair kaygılarını ve beklentilerini yansıtıyor. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestoların, önümüzdeki günlerde nasıl bir seyir izleyeceği ise merak konusu.

Unutmamak gerekir ki, üniversiteler özgür düşüncenin ve eleştirel aklın yeşerdiği yerlerdir. Bu nedenle, üniversitelerin özerkliği ve öğrencilerin ifade özgürlüğü korunmalıdır.

Boğaziçi protestoları, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir yer tutuyor. Öğrenci hareketlerinin gücü, toplumun farklı kesimlerinden destek alması ve yarattığı etki, bu protestoları diğerlerinden ayırıyor. Ancak, yaşanan gözaltılar ve polis müdahaleleri, protestoların geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor.