Çin ekonomi yönetiminin önde gelen isimleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın tarife politikası nedeniyle ticari gerilimler ve ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemde, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkelerine işbirliğini derinleştirme çağrısında bulundu. Bu çağrı, küresel ticaretin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Peki, bu işbirliği çağrısının ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar:

Ticaret Savaşları ve Küresel Ekonomi

Dünya ekonomisi, son yıllarda ticaret savaşları ve artan korumacılık önlemleriyle karşı karşıya. Özellikle ABD'nin başlattığı tarife savaşları, küresel tedarik zincirlerini olumsuz etkiliyor ve ekonomik belirsizliği artırıyor. Çin Maliye Bakanı Lan Fo'an ve Merkez Bankası (PBoC) Başkanı Pan Gongsheng, İtalya'nın Milano kentinde düzenlenen ASEAN+3 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'nda bu endişeleri dile getirdi. Bakan Fan, Çin'in makro politika koordinasyonunu güçlendirmek, ticaret ve yatırım bağlarını derinleştirmek, üretim ve tedarik zincirlerinin istikrarını sağlamak için bölgesel ortakları ile çalışmaya hazır olduğunu vurguladı.

Bu toplantıda dile getirilen önemli noktalar şunlardı:

• Küreselleşmeye karşı bir dalganın geliştiği
• Tek taraflılığın ve korumacılığın yükselişte olduğu
• İstikrarsızlığın ve belirsizliğin arttığı

Bu gelişmelerin ışığında, Çin'in ASEAN ülkeleriyle işbirliği arayışı, küresel ekonomideki dengeleri yeniden şekillendirebilir.

Chiang Mai Girişimi ve Bölgesel İşbirliği

Merkez Bankası Başkanı Pan, ASEAN+3 ülkelerinin 2000 yılında imzaladığı çok taraflı kur takası anlaşması olan Chiang Mai Girişiminin (CMI) bölgesel bir mali güvenlik ağı olarak güçlendirilmesinin gereğine işaret etti. Pan, ABD doları dışında, Çin yuanı gibi serbest kullanılabilen para birimleriyle fonlanabilen hızlı bir finansman aracının oluşturulmasının CMI kapsamındaki kaynakları genişleteceğini ve bölgenin uluslararası para sisteminin çeşitlendirilmesi açısından çığır açıcı olacağını vurguladı. Bu, bölge ülkelerinin ekonomik bağımsızlığını artırma ve ABD'nin tarife artışlarına karşı ortak tavır sergileme potansiyelini güçlendirebilir.

CMI'nın güçlendirilmesi, aşağıdaki faydaları sağlayabilir:

• Bölgesel mali güvenliğin artırılması
• Uluslararası para sisteminin çeşitlendirilmesi
• ABD'nin tarife politikalarına karşı ortak duruş sergilenmesi

Katılımcılar, CMI'nın Uluslararası Para Fonu (IMF) çerçevesinde kurumlaştırılarak daha fazla geliştirilmesi ve etkin hale getirilmesinde mutabakata vardı.

2000 yılında Dünya Bankası'nın Tayland'ın Chiang Mai şehrinde düzenlediği yıllık toplantısında bir araya gelen ASEAN+3 ülkeleri, Asya Finans Krizi sonrası kısa vadeli bölgesel likidite sorunlarını çözmek ve IMF'ye bağımlılıklarını azaltmak üzere çok taraflı kur takası anlaşması imzalamıştı. 2010 yılında yürürlüğe giren anlaşmayla 120 milyar dolarlık bir finansman havuzu oluşturulmuş, bu miktar 2012'de 240 milyar dolara çıkarılmıştı.

Ticaret Savaşlarının Geleceği ve Bölgesel Aktörlerin Rolü

Çin'in ASEAN ülkeleriyle işbirliği çağrısı, küresel ticaretin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. ABD'nin başlattığı tarife savaşları, küresel ekonomiyi olumsuz etkilerken, bölgesel işbirliği arayışları bu olumsuz etkileri azaltma potansiyeli taşıyor. ASEAN ülkelerinin bu çağrıya nasıl yanıt vereceği ve bölgesel işbirliğinin ne kadar güçleneceği, önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gereken bir konu.

Sonuç olarak, Çin'in ASEAN'a yaptığı bu işbirliği çağrısı, küresel ticaret savaşlarının gölgesinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor olabilir. Bölgesel aktörlerin bu süreçteki rolleri, küresel ekonominin geleceğini şekillendirecek.