Erzurum Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Bilgehan Savaşcı Temiz, çocukların korunması konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Çocukların suça karışmasının önüne geçmek için önleyici sosyal politikaların güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Temiz, eğitim sisteminin çocukların duygusal gelişimine daha fazla odaklanması gerektiğini belirtti. "Çocuklar sadece mahkeme salonlarında değil; evde, okulda, sokakta da korunmalı" diyerek konunun önemine dikkat çekti.

Çocuklar Nerede Korunmalı?

Dr. Temiz, çocukların korunmasının sadece hukuki bir süreç olmadığını, aynı zamanda sosyal ve psikolojik boyutları da olduğunu ifade etti. Çocukların suça itilmesinin önüne geçmek için ailelerin, okulların ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda, aile içi şiddetin önlenmesi, çocukların ihmal ve istismardan korunması, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması gibi konuların öncelikli olarak ele alınması gerektiğini belirtti.

Eğitim sisteminin çocukların sadece akademik başarılarına odaklanmaması gerektiğini belirten Dr. Temiz, duygusal zeka, empati, iletişim becerileri gibi konularda da desteklenmeleri gerektiğini söyledi. Çocukların kendilerini ifade edebilecekleri, sorunlarını çözebilecekleri ve sağlıklı ilişkiler kurabilecekleri bir ortamın yaratılması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, çocukların suça karışmasının nedenlerinden birinin de yoksulluk olduğunu belirten Dr. Temiz, ekonomik olarak dezavantajlı ailelere yönelik desteklerin artırılması gerektiğini söyledi. Çocukların eğitim, sağlık ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması, onların geleceğe daha umutla bakmalarını sağlayacaktır.

Önleyici Sosyal Politikaların Önemi

Dr. Temiz'in vurguladığı önleyici sosyal politikalar, çocukların suça karışmadan önce risk faktörlerini ortadan kaldırmayı amaçlar. Bu politikalar, ailelere yönelik destek programları, okulda rehberlik hizmetleri, çocuklara yönelik sosyal aktiviteler gibi çeşitli alanlarda uygulanabilir. Önleyici sosyal politikaların etkinliği, ilgili kurumlar arasındaki işbirliğine ve koordinasyona bağlıdır.

• Ailelere yönelik eğitimler ve danışmanlık hizmetleri
• Okullarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri
• Çocuklara yönelik spor, sanat ve kültür etkinlikleri
• Risk altındaki bölgelerde sosyal yardım programları

Bu tür programlar, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümelerine ve gelişmelerine katkıda bulunarak, suça karışma risklerini azaltır. Ayrıca, çocukların toplumla bütünleşmelerini ve sosyal sorumluluk bilinci geliştirmelerini sağlar.

Sonuç olarak, Dr. Bilgehan Savaşcı Temiz'in açıklamaları, çocukların korunmasının sadece hukuki bir süreç olmadığını, aynı zamanda sosyal, psikolojik ve ekonomik boyutları da olduğunu göstermektedir. Çocukların suça karışmasının önüne geçmek için önleyici sosyal politikaların güçlendirilmesi, eğitim sisteminin çocukların duygusal gelişimine daha fazla odaklanması ve ailelere yönelik desteklerin artırılması gerekmektedir. Ancak bu şekilde çocuklarımız, evde, okulda, sokakta ve her yerde güvende olabilirler.