CHP milletvekilleri, Kadıköy'de yaşanan olay sonrası tutuklanan üniversite öğrencisi Esila Ayık'ın tutuksuz yargılanması için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na başvurdu. Başvurunun gerekçesi, Ayık'ın sağlık sorunları ve eğitim hakkının engellenmesi olarak gösterildi.

CHP'nin Başvurusunun Detayları

CHP'li vekiller, başvurularında Esila Ayık'ın durumuna dikkat çekerek, "Kaçma veya delil karartma şüphesi bulunmayan, katalog suçlardan yargılanmayan, sabit ikametli ve Belçika’da burslu eğitim gören öğrenci, yaklaşan sınavlarına katılmak zorundadır." ifadelerini kullandı. Ayrıca, Yargıtay ve insan hakları kararlarına göre "diktatör" ifadesinin ağır eleştiri kapsamında olduğu ve hakaret suçu oluşturmadığı vurgulandı.

• Esila Ayık'ın sağlık sorunları
• Eğitim hakkının engellenmesi
• Tutuksuz yargılanma talebi

CHP'nin başvurusunda yer alan diğer önemli noktalar ise şunlar:

• Esila Ayık'ın kronik kalp ve böbrek rahatsızlıkları bulunması
• Cezaevindeki koşulların sağlığını olumsuz etkilemesi
• Yaklaşan sınavlarına girebilmesi için serbest bırakılması gerekliliği

Esila Ayık Olayı Nedir?

8 Nisan 2025 tarihinde Kadıköy'de düzenlenen bir etkinlikte, Esila Ayık'ın yerde bulunan "Diktatör Erdoğan" yazılı pankartı kaldırarak fotoğraf çektirdiği gerekçesiyle gözaltına alındığı ve tutuklandığı belirtiliyor. CHP'li vekiller, Ayık'ın bu ifadeden habersiz olduğunu ve tutuklanmasının haksız olduğunu savunuyor.

Doğuştan kalp anomalisi ve kronik nefrotik sendrom hastalıkları bulunan Esila Ayık, kalabalık ve hijyen sorunu olan koğuşta sağlık durumu ağırlaşarak defalarca hastaneye kaldırılmış, aort yetmezliği ilerlemiş ve tüm durum tıbbi raporlarla belgelenmiştir.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na yapılan bu başvuru, Esila Ayık'ın durumuna dikkat çekerek kamuoyunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. CHP, Ayık'ın tutuksuz yargılanması ve eğitimine devam edebilmesi için gerekli şartların sağlanması için çaba gösteriyor. Olayın yargı sürecinde nasıl bir gelişme yaşanacağı ve komisyonun nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Bu durum, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve öğrenci hakları konularında da önemli bir tartışma zemini oluşturuyor.