Eşit Yurttaşlık mı? Türkiye'nin Terörle Mücadelesinde Yeni Dönem!
Gündem

Eşit Yurttaşlık mı? Türkiye'nin Terörle Mücadelesinde Yeni Dönem!


31 May 20255 dk okuma83 görüntülenmeSon güncelleme: 13 December 2025

Türkiye'nin terörle mücadele sürecinde kritik bir döneme giriliyor. Terör örgütünün fesih ve silah bırakma kararı almasıyla birlikte, "eşit yurttaşlık" kavramı ön plana çıkıyor. Bu süreç, Türkiye için tarihi bir fırsat sunarken, aynı zamanda çeşitli riskleri de barındırıyor. Peki, bu yeni dönemde Türkiye'yi neler bekliyor?

Silah Bırakma Süreci ve Bölgesel Aktörlerin Rolü

Silah bırakma/teslim adımları, sürecin en önemli aşamalarından birini oluşturuyor. Irak ve Suriye'de koordinasyon sağlanmaya çalışılırken, bölgesel aktörler de "yediemin" rolünü üstleniyor. Ancak, ABD himayesindeki YPG'nin ağırdan alan tutumu, süreci zorlaştırıyor. Ankara'nın mesajı net: YPG, bireysel olarak silah bırakmalı ve Suriye ordusuna katılmalı.

  • Irak'ta 4, Suriye'de en az 1 nokta koordine edilmiş durumda.
  • Türkiye ile işbirliği yapan bölgesel aktörler sürece dahil.
  • YPG'nin tutumu süreci olumsuz etkiliyor.

ABD'nin Suriye'deki pozisyonu da belirleyici olmaya devam ediyor. Son bilgilere göre, ABD, sembolik sayıda asker bırakarak bölgeden çekilme niyetini SDG'ye iletti ve Türkiye ile Suriye hükümeti ile anlaşmasını telkin etti.

"Özerklik" Formülü ve Suriye'nin Geleceği

"Özerklik" formülü, Suriye'nin coğrafi ve demografik yapısına uygun değil. Kürtlerin ülkenin kuzeyinde aralıklı alanlara yayılmış olması, bu formülün uygulanabilirliğini zayıflatıyor. Türkiye ve Suriye, ülkenin birlik ve bütünlüğünden yana kararlı bir duruş sergiliyor. Bu durum, SDG'nin müstakil silahlı yapı olarak kalma ve özerklik taleplerini pratiğe taşıma olasılığını azaltıyor.

Suriye'nin kuzeyinde Kürtler, Araplar ve Hıristiyan nüfus bir arada yaşıyor. Bu durum, etnik temelli bir özerklik projesinin uygulanabilirliğini zorlaştırıyor.

Türkiye İçin Yeni Bir Dönem mi?

Türkiye'nin terörle mücadelesinde gelinen bu nokta, önemli bir dönüm noktası olabilir. Ancak, sürecin başarıya ulaşması için dikkatli adımlar atılması gerekiyor. Özellikle, bölgesel aktörlerin ve uluslararası güçlerin tutumu, sürecin seyrini belirleyecek. Türkiye, milli bağışıklığını koruyarak, kirli senaryoları bertaraf etme gücüne sahip. Ancak, uyanık olunmayan bir an bile, kazanımların kaybedilmesine neden olabilir.

Sonuç olarak, Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir sayfa açılıyor. Eşit yurttaşlık ilkesi temelinde atılacak adımlar, ülkenin geleceği için hayati önem taşıyor. Bu süreçte, Türkiye'nin birlik ve beraberliğini koruması, bölgesel ve küresel aktörlerle doğru ilişkiler kurması gerekiyor. Aksi takdirde, kazanımlar kaybedilebilir ve terörle mücadeledeki başarılar sekteye uğrayabilir.