Van'ın Gürpınar ilçesinde, iki derslikli bir okulda üç yıl boyunca tek başına eğitim gören 10 yaşındaki Hasret Aydın'ın en büyük dileği gerçek oldu. Minik Hasret, naklinin ardından İpekyolu ilçesindeki Vali Ali Cevdet Bey İlkokulu'nda 32 arkadaşıyla birlikte eğitim görmeye başladı. Bu mutlu gelişme, hem Hasret'i hem de ailesini sevince boğdu.

Tek Başına Geçen Yıllar

Hasret'in Gürpınar'daki okulunda tek öğrenci olması, eğitim hayatında bazı zorlukları beraberinde getiriyordu. Arkadaşsızlık ve sosyal etkileşim eksikliği, küçük kızın motivasyonunu zaman zaman düşürüyordu. Ancak Hasret, eğitimine olan bağlılığını hiçbir zaman kaybetmedi. Öğretmenlerinin de desteğiyle, her gün okula büyük bir istekle gitti.

Bu durumun farkında olan ailesi, Hasret'in daha iyi bir eğitim ortamına kavuşması için çeşitli girişimlerde bulundu. Sonunda, İpekyolu'ndaki Vali Ali Cevdet Bey İlkokulu'na nakli gerçekleşti. Hasret, yeni okulunda coşkuyla karşılandı. Sınıf arkadaşları ve öğretmenleri, onu aralarına kabul etmekten mutluluk duyduklarını dile getirdiler.

Yeni Okul, Yeni Umutlar

Vali Ali Cevdet Bey İlkokulu'nda 32 öğrenciyle birlikte eğitim görmeye başlayan Hasret, artık yalnız olmadığını hissediyor. Arkadaşlarıyla birlikte ders çalışmak, oyunlar oynamak ve sosyalleşmek, onun için yeni bir başlangıç oldu. Hasret'in yüzündeki gülümseme, bu değişimin en açık göstergesi.

Hasret'in yeni okulunda neler yaptığına dair bazı örnekler:

• Sınıf arkadaşlarıyla birlikte resim yapıyor.
• Öğretmenleriyle birlikte şarkılar söylüyor.
• Tenefüslerde bahçede oyunlar oynuyor.
• Ödevlerini arkadaşlarıyla birlikte yapıyor.

Eğitimde Fırsat Eşitliği

Hasret'in hikayesi, eğitimde fırsat eşitliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Her çocuğun, yaşıtlarıyla birlikte, nitelikli bir eğitim alma hakkı vardır. Bu hak, coğrafi koşullar veya diğer zorluklar nedeniyle engellenmemelidir. Hasret'in yaşadığı bu olumlu değişim, diğer çocuklar için de umut kaynağı olmalı.

Bu tür haberler, eğitim sistemimizdeki iyileştirme çabalarına katkı sağlamalı ve yetkilileri daha duyarlı olmaya teşvik etmelidir. Her çocuğun potansiyelini ortaya çıkarabileceği, destekleyici ve kapsayıcı bir eğitim ortamı yaratmak, hepimizin sorumluluğundadır.