DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te görüşülecek olan İklim Kanunu Teklifi'ne yönelik sert eleştirilerde bulundu. Temelli, yasanın adının "İklim Yasası" olduğunu ancak içeriğinin karbon emisyon piyasası düzenlemesinden öteye gitmediğini savundu. Bu durum, yasanın gerçek amacına yönelik soru işaretleri yaratırken, iklim kriziyle mücadele konusunda samimiyet sorgulamalarına yol açtı.
İklim Yasası Eleştirileri: Gerçek Amaç Ne?
Temelli, İklim Yasası'nın karbon ayak izlerinin ticarette engel oluşturmaması için yapılan bir düzenleme olduğunu iddia etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kent mimarisine odaklanarak betona ağırlık vermesi ve Türkiye'nin maden havzasına dönüştürülmesi gibi uygulamaların, İklim Yasası'nın samimiyetini zedelediğini belirtti. Temelli'nin açıklamaları şu şekildeydi:
"Meclis’e bu hafta İklim Yasası geliyor. Bu yasayı yapmak gerekiyordu; ama böyle mi olur? Adı İklim Yasası, kendisi ise karbon emisyon piyasası düzenlemesinden başka bir şey değil. Karbon emisyon piyasası düzenlenmeye çalışılıyor. Ticaretin sürdürebilmesi için, karbon ayak izlerinin bu ticarette bir engel oluşturmaması için yapılan bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. İşte buna İklim Yasası diyorlar."
Temelli ayrıca, Kazdağları, Akbelen, Cudi ve Gabar'daki çevre tahribatına dikkat çekerek, bu durumun İklim Yasası ile çeliştiğini vurguladı. Bu bölgelerdeki ormanların yok edilmesi ve maden faaliyetlerinin artması, yasanın uygulanabilirliği ve etkinliği konusunda ciddi endişeler uyandırıyor.
İklim Kanunu Teklifinde Neler Var?
İklim Kanunu Teklifi'ne göre, her ilde vali başkanlığında İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturulacak. Sera gazı emisyonları, Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ile İklim Değişikliği Başkanlığının strateji ve eylem planları doğrultusunda azaltılacak. Ayrıca, ithal edilen malların gömülü sera gazı emisyonlarını ele almak için Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kurulabilecek ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hayata geçirilecek.
- Her ilde vali başkanlığında İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulacak.
- Sera gazı emisyonları azaltılacak.
- Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kurulabilecek.
- Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulacak.
Teklifte ayrıca, sera gazı emisyon izni almayan işletmelere ve ozon tabakasını incelten maddeleri kullananlara yüksek miktarda idari para cezaları öngörülüyor. Ancak, Temelli'nin eleştirileri, bu cezaların caydırıcılığı ve yasanın uygulanabilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Muhalefetin Çağrısı ve İklim Krizinin Ciddiyeti
Temelli, İklim Yasası'na karşı güçlü bir muhalefet yapacaklarını ve tüm muhalefeti bu konuda birlikte mücadeleye davet etti. Ayrıca, toplumun bu konuda duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak, doğayı kurtarmak için birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekti. İklim krizinin küresel bir tehdit olduğunu ve geleceği korumak için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
İklim krizi, sadece Türkiye'yi değil, tüm dünyayı tehdit eden bir sorun. Bu nedenle, İklim Yasası gibi düzenlemelerin samimi, etkili ve uygulanabilir olması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu tür yasalar sadece "yeşil badana" olarak kalacak ve iklim değişikliğiyle mücadelede beklenen sonuçları vermeyecektir.