İran'ın Irak'ta sergilediği istihbarat oyunları deşifre oldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından gözünü Irak'a çeviren İran, düzensiz Şii milis gruplar vasıtasıyla bölgede istikrarsızlık oluşturuyor. Bu durum, Irak'ın geleceği ve bölge istikrarı açısından ciddi endişeler yaratıyor.

İran'ın Irak'taki İstihbarat Ağı

Asaib Ehlül Hak (AEH) silahlı grubu, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve PKK/KCK, İran istihbaratının Kerkük’te yürüttüğü faaliyetlerde başrolde oynuyor. Bu gruplar aracılığıyla bölgede çeşitli provokasyonlar ve istikrarsızlık eylemleri gerçekleştiriliyor. Özellikle gençlerin uyuşturucuya alıştırılması, bölgedeki sosyal yapıyı hedef alan sinsi bir taktik olarak dikkat çekiyor.

• AEH, KYB ve PKK/KCK işbirliği
• Gençlerin uyuşturucuya alıştırılması
• İstikrarsızlık ve güvensizlik ortamı yaratma

İran istihbaratının, Kerkük çevresinde düzenin bozulduğu yerlerde 'terörle mücadele' adı altında Haşdi Şabi’yi kullanarak yasa dışı ticaret ve petrol kaçakçılığı yapılmasını sağladığı belirtildi. Bu sayede, Musul ve Kerkük sahalarındaki Irak petrolünün İran’ın eline geçtiği iddia ediliyor. Basra Limanı üzerinden ambargo altındaki İran petrollerinin Irak menşeili gibi gösterilerek uluslararası piyasalara satıldığı da gelen bilgiler arasında.

DEAŞ ile Gizli İş Birliği İddiası

İran'ın Irak üzerindeki planları sadece ticaretle sınırlı değil. KYB kontrolündeki Süleymaniye ve Kerkük’ü üs olarak kullanan istihbaratı ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) unsurları, sözde terörle mücadele adı altında Irak’ın egemenliğini hedef alıyor. Hatta, İran’a olan ihtiyacın devam ettiği algısını canlı tutabilmek için DEAŞ ile perde arkasında iş birliği geliştirip, Irak’taki terör eylemlerini teşvik ettiği de iddialar arasında. Bu durum, bölgedeki karmaşık güç dengelerini daha da karmaşık hale getiriyor.

İran oluşturduğu kontrollü çatışma alanlarında terörle mücadele adı altında silah yardımı yaparak Kerkük ve civarında konuşlanmaya devam ediyor. Böylece İran'ın ABD ile mücadelesindeki olası bir çatışma durumunda, Irak topraklarını çatışma alanına çevirmek, savaşı İran topraklarından uzak tutarak Irak’ın altyapısının tahrip olmasına yol açmayı hedeflediği belirtiliyor.

Sonuç

İran'ın Irak'taki faaliyetleri, bölgedeki istikrarı tehdit eden ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Uyuşturucu ticareti, petrol kaçakçılığı, terör örgütleriyle iş birliği gibi iddialar, İran'ın Irak'taki nüfuzunu artırma ve bölgeyi kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirme amacını taşıdığını gösteriyor. Bu durum, Irak'ın egemenliği ve toprak bütünlüğü açısından büyük bir tehlike arz ediyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha dikkatli olması ve gerekli önlemleri alması gerekiyor. Aksi takdirde, Irak'ta yaşanan bu istikrarsızlık, tüm bölgeyi olumsuz etkileyebilir.