İran-İsrail Savaşında Kimin Silahı Daha Güçlü? Füze Korkusu!
Gündem

İran-İsrail Savaşında Kimin Silahı Daha Güçlü? Füze Korkusu!


19 June 20255 dk okuma13 görüntülenmeSon güncelleme: 30 June 2025

İsrail ve İran arasındaki gerilim, 13 Haziran'da İsrail'in "Yükselen Aslan" operasyonuyla tırmanışa geçti ve İran'ın misillemesiyle savaş 7. gününe girdi. Bölgedeki tansiyon giderek artarken, iki ülkenin sahip olduğu askeri güç ve kullandığı silahlar merak konusu olmaya başladı. Bu savaşta hangi tarafın daha üstün olduğu ve hangi silahların belirleyici rol oynayacağı soruları, uzmanlar tarafından yakından takip ediliyor.

İran'ın Güçlü Füze Envanteri

İran, özellikle füze teknolojisi alanında önemli bir ilerleme kaydetmiş durumda. Ülkenin envanterinde bulunan Hürremşehr balistik füzesi, İsrail için ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Bu füzenin menzili ve taşıdığı harp başlığı, İsrail'in savunma sistemlerini zorlayabilecek potansiyele sahip. İran'ın diğer önemli silah sistemleri ise şöyle:

  • Şahab-3 Füzeleri: Orta menzilli balistik füzelerdir ve İsrail'i hedef alabilecek kapasitededir.
  • Siccil Füzeleri: Katı yakıtlı olmaları sayesinde daha hızlı hazırlanıp ateşlenebilirler.
  • Seyyid Füzeleri: Daha uzun menzilli ve hassas güdümlü füze sistemleridir.

İran'ın bu füze gücü, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek bir etken olarak değerlendiriliyor. Özellikle Hürremşehr füzesinin menzili ve tahrip gücü, İsrail'in savunma stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir.

İsrail'in Hava Savunma Sistemleri ve Askeri Gücü

İsrail, hava savunma sistemleri konusunda dünyada önde gelen ülkelerden biri olarak kabul ediliyor. Demir Kubbe (Iron Dome) sistemi, kısa menzilli roket ve füzelere karşı etkili bir koruma sağlıyor. Ayrıca, Arrow ve Patriot gibi daha uzun menzilli hava savunma sistemleri de İsrail'in envanterinde bulunuyor. İsrail'in askeri gücünü oluşturan diğer unsurlar ise şöyle:

  • F-35 Savaş Uçakları: Radara yakalanmama özelliği sayesinde düşman hava sahasında etkili operasyonlar yapabilirler.
  • Denizaltılar: Nükleer kapasiteli denizaltılar, İsrail'in caydırıcılık gücünü artırıyor.
  • Güdümlü Füzeler: Hassas güdümlü füzeler, stratejik hedefleri vurmak için kullanılıyor.

İsrail'in bu gelişmiş savunma sistemleri ve askeri gücü, İran'ın füze tehdidine karşı bir denge unsuru oluşturuyor. Ancak, savaşın seyrini belirleyecek olan faktör, her iki tarafın da sahip olduğu teknolojik üstünlükleri ne kadar etkili kullanabileceği olacak.

Savaşın Bölgesel Etkileri

İsrail ve İran arasındaki bu savaş, sadece iki ülke ile sınırlı kalmayıp tüm bölgeyi etkileyebilecek potansiyele sahip. Savaşın uzaması ve yayılması durumunda, diğer ülkelerin de müdahil olması kaçınılmaz olabilir. Bu durum, bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırabilir ve yeni çatışma alanları yaratabilir. Savaşın ekonomik etkileri de göz ardı edilmemeli. Petrol fiyatlarındaki artış ve ticaret yollarının kapanması, küresel ekonomiyi olumsuz etkileyebilir.

Savaşın 7. gününde, İsrail saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı Bakıri ve Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Selami gibi üst düzey askeri yetkililerin de aralarında bulunduğu en az 224 kişi hayatını kaybetti, 1277 kişi yaralandı. Bu kayıplar, İran'ın misilleme eylemlerini artırabileceği ve savaşın daha da şiddetlenebileceği endişesini beraberinde getiriyor.

İran ve İsrail arasındaki savaşın geleceği belirsizliğini koruyor. Her iki ülkenin de sahip olduğu askeri güç ve teknolojik yetenekler, savaşın seyrini etkileyebilecek önemli faktörler arasında yer alıyor. Ancak, savaşın bölgesel ve küresel etkileri göz önüne alındığında, diplomatik çözüm yollarının aranması ve gerginliğin azaltılması büyük önem taşıyor.