
Marmaris Depremi: Uzmanlar Uyarıyor! Artçılar Devam Edecek mi?
Ege Denizi'nde Marmaris açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem, bölgede büyük paniğe neden oldu. Deprem, Muğla, Aydın, Denizli, Manisa ve İzmir gibi çevre illerde de hissedildi. Uzmanlar, depremin ardından artçı sarsıntıların devam edebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Peki, Marmaris depremi sonrası neler yaşanıyor? İşte detaylar...
Deprem Sonrası Uzman Görüşleri
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, NTV canlı yayınında yaptığı açıklamada, depremin 60-70 km derinlikte meydana geldiğini ve bu nedenle geniş bir alanda hissedildiğini belirtti. Tüysüz, Ege Bölgesi'nin dünyanın en sık deprem olan bölgelerinden biri olduğunu ve bu tür hareketliliklerin olağan karşılanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, derinlik nedeniyle tsunami olasılığının düşük olduğunu ifade etti.
Tüysüz, deprem fırtınası beklemediğini ancak 5'e kadar varan artçıların olabileceğini söyledi. Bu artçıların, hasarlı binalardaki durumu daha da kötüleştirebileceği uyarısında bulundu ve hasarlı binalara girilmemesi gerektiğini vurguladı.
Artçı Depremler Ne Kadar Sürecek?
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış da NTV canlı yayınında değerlendirmelerde bulundu. Barış, bu derinlik ve büyüklükteki bir depremin bölgedeki yapılara büyük hasar vermesinin beklenmediğini ifade etti. Küçük artçı depremlerin devam etmesinin olağan olduğunu belirten Barış, 4.8'e kadar artçıların olabileceğini ve bölgede yaşayanların çok tedirgin olmaması gerektiğini söyledi.
Barış, Ege'nin yüzlerce faya sahip bir deniz olduğunu ve bölgenin aktif bir deprem kuşağında bulunduğunu hatırlattı. Bu tür depremlerin sürpriz olmadığını vurgulayan Barış, depremlerden etkilenmeden nasıl önlemler alınması gerektiğinin konuşulması gerektiğini belirtti.
Deprem Dirençli Kentler Oluşturmak Şart!
Prof. Dr. Naci Görür ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bozburun açıklarındaki depremin oblik ters fay niteliğinde olduğunu ve Helen-Kıbrıs Dalma-Batma Zonuna bağlı olabileceğini ifade etti. Görür, Muğla'yı deprem dirençli yapmanın önemine dikkat çekerek, mevcut kentsel dönüşümün deprem dirençliliği sağlamadığını vurguladı.
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, bu tür doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak zorundadır. Uzmanların uyarılarını dikkate alarak, binaların depreme dayanıklılığını artırmak, acil durum planları yapmak ve halkı bilinçlendirmek hayati önem taşımaktadır. Özellikle hasarlı binalardan uzak durmak ve yetkililerin uyarılarını takip etmek, olası riskleri en aza indirecektir.