
Nuray Mert Yazıları Bıraktı: Korkuyorum! Neler Oluyor?
Gazeteci ve akademisyen Prof. Dr. Nuray Mert, siyasi yorum yazıları yazmaya son verdiğini açıkladı. "Veda ediyorum" başlıklı yazısıyla bu kararını duyuran Mert'in açıklamaları büyük yankı uyandırdı. Peki, bu ani vedanın ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar...
Neden Yazmayı Bıraktı?
Nuray Mert veda yazısında hem kendisi hem de ülke adına duyduğu korkuları dile getirdi. Mert, "Kendi adıma da ülkem adına da artık korkuyorum" ifadelerini kullandı. Yazısında yer alan bazı dikkat çekici noktalar şunlardı:
- Sağlık Endişeleri: Geçirdiği ölümcül hastalığın izlerinin kendisini yıprattığını ve tahammülünün azaldığını belirtti.
- Cezaevi Korkusu: Siyasi yorumları nedeniyle cezaevine girme ihtimalinden ve kedilerine kimin bakacağından endişe duyduğunu ifade etti.
- Ülke Geleceği Kaygısı: Türkiye'nin karanlık bir tünelde nereye gittiğinin belirsiz olmasından duyduğu korkuyu dile getirdi.
- Gelecek Nesil Endişesi: Yeğeninin küçük kızının geleceği için endişelendiğini ve bu durumun kendisini derinden etkilediğini belirtti.
Mert, yazısında "Bu yalnızlık artık tehlikeli hale gelmeye, boşunalık duygusu ağır basmaya başladı" diyerek içinde bulunduğu ruh halini de gözler önüne serdi.
"Korkuyorum, Hem de Çok Korkuyorum"
Nuray Mert'in yazısında en dikkat çeken ifade, "Korkuyorum, hem de çok korkuyorum" oldu. Bu ifade, Mert'in içinde bulunduğu derin kaygıyı ve endişeyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Mert, korkularını şu şekilde sıraladı:
"Kendi adıma, soluğu cezaevinde alırsam kedilerime kim bakar diye korkuyorum. 'Torun' saydığım, yeğenimin küçük kızından ayrı kalırım diye korkuyorum. Geçirdiğim ölümcül hastalığın izleri, sağlık durumum, yaşım itibarıyla tahammülüm, mecalim bitmek üzere diye korkuyorum. Ülkem adına, bir karanlık tünelde nereye gittiğimiz meçhul hale geldiği için korkuyorum. O küçük kız için korkuyorum. Gocunulacak yanı yok, insan korkan bir varlıktır."
Yazma Kararının Etkileri
Nuray Mert'in siyasi yorum yazılarına son verme kararı, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve siyasi iklim üzerine önemli bir tartışma başlattı. Birçok kişi, Mert'in bu kararının, ülkede yaşanan baskı ve otosansürün bir sonucu olduğunu düşünüyor. Mert'in vedası, sadece onun okurları için değil, aynı zamanda Türkiye'deki düşünce özgürlüğü savunucuları için de önemli bir kayıp olarak değerlendiriliyor.
Nuray Mert'in bu kararı, Türkiye'deki aydınların ve gazetecilerin üzerindeki baskıyı bir kez daha gözler önüne seriyor. Ülkedeki siyasi iklimin giderek daha da kutuplaşması ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması, birçok yazar ve gazetecinin benzer kaygılar taşımasına neden oluyor. Nuray Mert'in vedası, bu kaygıların somut bir örneği olarak tarihe geçti.













