
Petek'in Katiline Şok İndirim! Adalet mi, Skandal mı?
Edirne'de yaşanan kan donduran olayda, boşanma aşamasındaki eşi Petek Aksak'ı katleden Berşan Aksak'a verilen haksız tahrik indirimi büyük tepkilere yol açtı. 22 yaşında hayattan koparılan Petek Aksak'ın acılı babası, mahkemenin bu kararına isyan ederek adaletin tecelli etmediğini savundu. Bu karar, Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve cinayet davalarında uygulanan indirimlerin yarattığı tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Haksız Tahrik İndirimi Ne Anlama Geliyor?
Türk Ceza Kanunu'nda yer alan haksız tahrik indirimi, failin, mağdurun davranışları sonucu öfke veya şiddetli eleme kapılarak suçu işlemesi durumunda cezasında indirim uygulanmasını öngörür. Ancak bu indirimin, özellikle kadına yönelik şiddet ve cinayet davalarında sıkça uygulanması, kamuoyunda büyük rahatsızlık yaratmaktadır. Eleştirilere göre, bu tür indirimler, şiddeti meşrulaştırmakta ve failleri cesaretlendirmektedir.
Petek Aksak Cinayeti: Ne Olmuştu?
Edirne'de Berşan Aksak, boşanma aşamasındaki eşi Petek Aksak ile tartışmış ve tartışma sonucunda genç kadını öldürmüştü. Mahkeme, sanık Berşan Aksak'a haksız tahrik indirimi uygulayarak cezasını hafifletti. Bu karar, Petek Aksak'ın ailesi ve kadın hakları savunucuları tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Kadın cinayetlerinde haksız tahrik indiriminin uygulanması, adaletin sağlanmasını engellediği ve toplumda infial yarattığı gerekçesiyle eleştiriliyor.
Adalet Talebi ve Toplumsal Tepki
Petek Aksak'ın babası, karara ilişkin yaptığı açıklamada, "Benim kızım 22 yaşındaydı. Hayalleri vardı. Bu karar, adaletin tecelli etmediğinin en açık göstergesidir" dedi. Kadın hakları örgütleri de karara tepki göstererek, haksız tahrik indiriminin kaldırılması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için daha etkin önlemler alınması çağrısında bulundu. Bu tür davalarda verilen indirimler, toplumda adalet duygusunu zedelemekte ve şiddetin cezasız kalacağına dair bir algı yaratmaktadır.
Petek Aksak cinayetinde verilen haksız tahrik indirimi, Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadelede karşılaşılan zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür kararların, toplumda yarattığı infial ve adalet beklentisinin karşılanmaması, hukuk sisteminin ve yargı uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve faillerin hak ettiği cezayı alması için toplumun tüm kesimlerinin ortak bir mücadele yürütmesi büyük önem taşımaktadır.













