
PKK'dan Fesih Kararı! Silahlı Mücadele Sona mı Eriyor?
PKK, 12. Kongresi'nde tarihi bir karar alarak örgütün feshedildiğini ve silahlı mücadele yönteminin sonlandırıldığını duyurdu. Bu karar, Kürt sorununun çözümünde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir mi? İşte detaylar...
PKK'dan Şaşırtan Fesih Kararı
PKK'nın 12. Kongresi, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi ve örgütün geleceği açısından kritik kararlar alındı. Kongre sonuç bildirgesinde, Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'taki "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" üzerine bu kararın alındığı belirtildi. Kongreye 232 delegenin katıldığı ve güvenlik nedeniyle eş zamanlı olarak iki farklı alanda yapıldığı ifade edildi.
Bildirgede, PKK'nin mücadelesinin Kürt halkı üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığı, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiği ve bu yönüyle PKK'nin tarihi misyonunu tamamladığı değerlendirildi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK'nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.
Kararın Ardındaki Gerekçeler Neler?
PKK'nın fesih kararının ardında yatan temel gerekçeler şu şekilde sıralanıyor:
- Kürt sorununun demokratik siyaset yoluyla çözüme ulaşma potansiyeli
- Abdullah Öcalan'ın barış çağrıları ve çözüm önerileri
- Türkiye'deki siyasi ortamın değişimi ve Kürt sorununa yönelik artan duyarlılık
- Bölgedeki çatışma ortamının sona erdirilmesi ve kalıcı barışın sağlanması
Bildirgede, PKK'nin kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası'ndan alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktığı belirtildi. PKK'nin, katı Kürt inkârının egemen olduğu koşullarda şekillendiği ve yürüttüğü mücadeleyle Kürt varlığını kabul ettirdiği vurgulandı. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Kürt sorununu siyaset yoluyla çözme arayışına Önder Apo'nun 17 Mart 1993 ateşkesiyle cevap verdiği hatırlatıldı.
Ancak, reel sosyalizmin ağır etkileri, savaş çizgisine dayatılan çeteci anlayışlar ve derin devletin Turgut Özal ve ekibini ortadan kaldırması nedeniyle bu yeni sürecin sabote olduğu ifade edildi. Binlerce köyün boşaltılıp yakıldığı, milyonlarca Kürt'ün yerinden yurdundan edildiği ve on binlercesinin işkencelerden geçirilerek zindanlara atıldığı belirtildi.
Barış Süreci mi Başlıyor?
PKK'nın fesih kararı, Türkiye'de Kürt sorununun çözümü için yeni bir umut ışığı olabilir. Ancak, bu kararın hayata geçirilmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması için bazı önemli adımların atılması gerekiyor. Bu adımlar şunları içerebilir:
- Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması veya ev hapsine alınması
- Kürt siyasetçilere yönelik baskıların sona erdirilmesi
- Yeni bir anayasa hazırlanarak Kürtlerin haklarının güvence altına alınması
- Ekonomik ve sosyal kalkınma projeleriyle bölgedeki eşitsizliklerin giderilmesi
- Toplumsal uzlaşı ve diyalog mekanizmalarının güçlendirilmesi
PKK'nın fesih kararının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) tarihi bir sorumlulukla hareket etmesi ve gerekli yasal düzenlemeleri yapması bekleniyor. Ayrıca, hükümet, ana muhalefet partisi, sivil toplum örgütleri, din ve inanç toplulukları, basın kuruluşları, aydınlar, akademisyenler, sanatçılar, işçi-emekçi sendikaları, kadın-gençlik örgütleri ve ekolojist hareketlerin de barış sürecine aktif olarak katılması gerekiyor.
PKK'nın fesih kararı ve silahlı mücadeleyi sonlandırması, Türkiye'de uzun yıllardır devam eden çatışma ortamının sona ermesi için önemli bir fırsat sunuyor. Bu fırsatın değerlendirilmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması, Türkiye'nin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Bu kararın uygulanması Önder Apo’nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir.












