Cumhurbaşkanlığı'nın 2026 yılı için hazırladığı bütçe teklifi, ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. 21 milyar 286 milyon lira olarak belirlenen bütçe, AKP'nin enflasyon hedeflerini dahi aşan bir öngörüyü barındırıyor. Eğer bu bütçe kabul edilirse, Saray'ın günlük harcaması yaklaşık 58 milyon TL'ye ulaşacak. Bu durum, kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtı.

Enflasyon Beklentileri Şaşırtıyor

Cumhurbaşkanlığı'nın bütçe teklifindeki en dikkat çekici nokta, 2026 yılı için öngörülen enflasyon oranı oldu. Hükümetin belirlediği hedeflerin oldukça üzerinde bir tahminde bulunan Saray, ekonomistler arasında da şaşkınlık yarattı. Bu durum, ekonomik belirsizliğin ne kadar derinleştiğini gözler önüne seriyor. Peki, bu yüksek enflasyon beklentisinin arkasında yatan sebepler neler?

• Küresel ekonomik gelişmeler
• Türkiye'ye özgü risk faktörleri
• Para politikalarındaki belirsizlikler

Bu faktörlerin tamamı, enflasyonun geleceği üzerinde etkili olabilir. Ancak Saray'ın bu kadar yüksek bir tahmin yapması, geleceğe dair karamsar bir tablo çizdiğini gösteriyor.

Bütçe Harcamaları Mercek Altında

Bütçe teklifinin kabul edilmesi halinde Saray'ın günlük harcamasının 58 milyon TL'ye ulaşacak olması, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Özellikle ekonomik sıkıntıların yaşandığı bu dönemde, bu kadar yüksek bir harcama yapılması eleştiriliyor. Vatandaşlar, bu bütçenin hangi kalemlere harcanacağını ve bu harcamaların ne kadarının zorunlu olduğunu sorguluyor.

Harcamaların detayları henüz tam olarak bilinmese de, şu alanlara yoğunlaşılacağı tahmin ediliyor:

• Personel giderleri
• Temsil ve ağırlama harcamaları
• Güvenlik harcamaları
• İnşaat ve bakım onarım giderleri

Bu harcamaların şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması, eleştirilerin azalmasına yardımcı olabilir.

Cumhurbaşkanlığı'nın 2026 bütçe teklifi, sadece ekonomik çevrelerde değil, siyaset arenasında da büyük yankı uyandırdı. Enflasyon tahminlerindeki farklılık ve yüksek harcama öngörüleri, hükümet ile Saray arasında bir görüş ayrılığı olduğunu mu gösteriyor? Bu soruların cevabı, önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacaktır. Ancak şurası kesin ki, bu bütçe teklifi, Türkiye ekonomisi ve siyaseti için önemli bir dönüm noktası olabilir.