AKP iktidarının yap-işlet-devret modeliyle inşa ettiği ve sürekli zarar etmesiyle gündeme gelen Zafer Havalimanı, yine şaşırtıcı bir zararla karşı karşıya. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz'ın açıklamalarına göre, havalimanı 2025 yılının ilk üç ayında garanti edilen yolcu sayısına ulaşamadı ve bu durum, havalimanının adının Guiness Rekorlar Kitabı'na "en çok zarar eden havalimanı" olarak geçmesine neden olabilir.
Zafer Havalimanı Neden Zarar Ediyor?
Zafer Havalimanı'nın zarar etmesinin temel nedeni, yap-işlet-devret modeliyle inşa edilmiş olması ve garanti edilen yolcu sayısına ulaşılamamasıdır. Bu modelde, özel sektör havalimanını inşa eder ve işletir, devlet ise belirli bir yolcu sayısını garanti eder. Eğer havalimanı bu sayıya ulaşamazsa, devlet aradaki farkı özel sektöre öder. Zafer Havalimanı örneğinde, garanti edilen yolcu sayısı çok yüksek belirlenmiş ve havalimanı bu sayıya hiçbir zaman ulaşamamıştır. Bu durum, devletin her yıl özel sektöre büyük miktarda ödeme yapmasına ve havalimanının sürekli zarar etmesine yol açmaktadır.
Deniz Yavuzyılmaz'dan Sert Eleştiriler
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Zafer Havalimanı'nın durumuyla ilgili sert eleştirilerde bulundu. Yavuzyılmaz, "Bu havalimanı, AKP'nin yanlış politikalarının ve kamu kaynaklarının nasıl israf edildiğinin en açık örneğidir. Garanti edilen yolcu sayısı gerçekçi değil ve bu durum, devletin kasasından milyonlarca lira çıkmasına neden oluyor. Bu zararın sorumluları hesap vermelidir" dedi.
Yap İşlet Devret Modelinin Eleştirisi
Zafer Havalimanı örneği, yap-işlet-devret modelinin eleştirilmesine neden olmaktadır. Bu modelin savunucuları, özel sektörün verimliliğini ve uzmanlığını kullanarak büyük projelerin daha hızlı ve etkin bir şekilde tamamlanabileceğini savunmaktadır. Ancak, eleştirmenler, bu modelde kamu yararının göz ardı edildiğini, garanti edilen gelirlerin özel sektöre büyük avantaj sağladığını ve devletin büyük zararlara uğrayabileceğini belirtmektedir. Zafer Havalimanı'nın durumu, bu eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir.
Zafer Havalimanı'nın yaşadığı bu durum, Türkiye'deki diğer yap-işlet-devret projelerinin de sorgulanmasına yol açmıştır. Bu projelerin kamu yararına uygun olup olmadığı, garanti edilen gelirlerin gerçekçi olup olmadığı ve devletin olası zararları minimize etmek için neler yapabileceği gibi konular, kamuoyunda tartışılmaya devam etmektedir. Zafer Havalimanı'nın geleceği ve bu tür projelerin Türkiye ekonomisine olan etkileri, önümüzdeki dönemde daha çok konuşulacaktır.
