Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 15 Mayıs'ta İstanbul'da yaptığı "ön koşulsuz doğrudan müzakerelere başlama" teklifine dikkat çekici bir yanıt verdi. Zelenski, bu teklifi "olumlu bir işaret" olarak değerlendirmekle birlikte, müzakere sürecinin başlayabilmesi için öncelikle kapsamlı ve inandırıcı bir ateşkesin ilan edilmesi gerektiğini vurguladı.

Zelenski'nin Ateşkes Şartı

Zelenski, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Rusya'nın savaşı sonlandırmayı düşünmesini memnuniyetle karşıladığını belirtti. Ancak, müzakerelerin başlaması için Rusya'nın derhal "tam, kalıcı ve güvenilir bir ateşkesi" ilan etmesinin şart olduğunu ifade etti. Zelenski'nin bu açıklaması, müzakerelerin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Ukrayna lideri, ateşkes olmadan müzakerelerin bir anlamı olmayacağını açıkça ortaya koydu.

Zelenski'nin danışmanı Andriy Yermak ise doğrudan görüşmeler için ön koşulun net olduğunu vurgulayarak, "Önce 30 günlük ateşkes, sonra her şey konuşulabilir. Rusya, savaşı sürdürme arzusunu laf oyunlarıyla gizlememeli" şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, Ukrayna'nın müzakere masasına oturabilmesi için somut adımlar beklediğini gösteriyor.

Putin'in müzakere teklifi ve Zelenski'nin buna verdiği yanıt, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri, bu gelişmeleri yakından takip ediyor. Müzakerelerin başlayıp başlamayacağı, önümüzdeki günlerde atılacak adımlara bağlı olacak.

Uluslararası Tepkiler ve Destek Çağrıları

Avrupalı liderler, Kiev'de bir araya gelerek Ukrayna'da koşulsuz 30 günlük bir ateşkese güçlü destek verdi. Liderler, Rusya Devlet Başkanı Putin'in bu ateşkesi kabul etmemesi halinde, kendisine karşı yeni yaptırımlar uygulanacağı uyarısında bulundu.

Ukrayna'daki zirveye katılan İngiltere Başbakanı, Fransa Cumhurbaşkanı, Almanya Başbakanı ve Polonya Başbakanı, ABD Başkanı ile de temas kurarak 30 günlük koşulsuz ateşkes önerisini desteklediklerini ve ateşkesin bir an önce başlaması gerektiğini belirtti. Bu destek çağrıları, uluslararası toplumun Ukrayna'da barışın sağlanması için ne kadar istekli olduğunu gösteriyor.

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise Batı'dan gelen açıklamaların, "gerçek bir diyalog niyeti taşımadığını" savunarak, baskı kurma çabalarının etkisiz olacağını söyledi. Trump, Putin'in müzakere çağrısını "Rusya ve Ukrayna için potansiyel olarak harika bir gün… Bu, çok daha iyi bir dünyaya kapı aralayabilir. Bu sürecin başarıya ulaşması için iki tarafla da çalışmayı sürdüreceğim" sözleriyle yorumladı.

Müzakerelerin Geleceği ve Olası Senaryolar

Moskova ile Kiev arasında son doğrudan görüşmeler, 2022 yılında Rusya'nın kapsamlı işgali sonrası İstanbul'da gerçekleştirilmiş, ancak sonuçsuz kalmıştı. Taraflar bir taslak anlaşmaya yaklaşsa da Ukrayna'nın geri adımı süreci durdurmuştu. Şimdi ise, Zelenski'nin ateşkes şartıyla müzakere masasına oturmaya hazır olduğunu açıklaması, yeni bir umut ışığı doğurdu.

Ancak, müzakerelerin başarılı olup olmayacağı, her iki tarafın da esneklik göstermesine ve tavizler vermesine bağlı olacak. Özellikle Rusya'nın ateşkes ilan etme konusundaki tutumu, müzakerelerin seyrini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak. Uluslararası toplumun da bu süreçte aktif rol oynaması ve tarafları diyalog masasına oturtmak için çaba göstermesi gerekiyor.

Zelenski'nin ateşkes şartıyla müzakere çağrısı, Ukrayna'da barışın sağlanması için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, bu fırsatın değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmelere bağlı olacak. Uluslararası toplumun desteği ve tarafların yapıcı tutumu, müzakerelerin başarıya ulaşması için kritik öneme sahip.