ASELSAN ve Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasında, hava savunma sistemlerinin devam eden seri üretim projelerine ek olarak, toplamda 1.1 milyar Euro değerinde yeni sözleşmeler imzalandı. Bu anlaşma, Türk savunma sanayii için önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.

Hava Savunma Sistemleri Güçleniyor

İmzalanan sözleşmeler, Türkiye'nin hava savunma kabiliyetlerini önemli ölçüde artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda, ASELSAN tarafından üretilen ileri teknolojiye sahip hava savunma sistemlerinin seri üretimi hız kazanacak. Sözleşme kapsamında geliştirilecek ve üretilecek sistemler, Türkiye'nin sınır güvenliğinin sağlanmasında kritik bir rol oynayacak. Bu sistemler sayesinde, olası hava saldırılarına karşı daha etkin bir koruma sağlanması amaçlanıyor.

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu sözleşmeler, Türkiye'nin savunma sanayiindeki bağımsızlığını ve gücünü perçinlemektedir. ASELSAN ile iş birliğimiz sayesinde, ülkemizin güvenliğini en üst düzeyde sağlayacak sistemleri geliştirmeye devam edeceğiz" dedi.

Sözleşmenin Detayları

1.1 milyar Euro'luk sözleşme, çeşitli hava savunma sistemlerinin üretimini kapsıyor. Bu sistemler arasında:

• Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemleri
• Orta İrtifa Hava Savunma Sistemleri
• Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemleri

yer alıyor. Bu sistemler, farklı tehditlere karşı farklı katmanlarda koruma sağlayarak, Türkiye'nin hava savunma ağının daha da güçlenmesine katkıda bulunacak.

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün ise, "Bu önemli sözleşme, ASELSAN'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarını karşılamadaki kararlılığının bir göstergesidir. Ülkemizin güvenliği için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Savunma Sanayii'nde Yeni Dönem

Bu devasa sözleşme, Türkiye'nin savunma sanayiindeki atılımının en somut örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti. ASELSAN'ın bu alandaki yetkinliği ve SSB'nin stratejik vizyonu sayesinde, Türkiye, bölgesinde daha da güçlü bir konuma yükseliyor. Savunma sanayiindeki bu gelişmeler, Türkiye'nin dış politikadaki etkinliğini de artırarak, uluslararası arenada daha saygın bir ülke olmasına katkı sağlıyor.