MHP'li Fethi Yıldız ile Serbestiyet arasında yaşanan KHK haber krizi gündeme bomba gibi düştü. Meclis'e sunulması beklenen infaz düzenlemesiyle ilgili Yıldız'a atfedilen sözler, haberin geri çekilmesine ve karşılıklı suçlamalara neden oldu. Peki, olayların perde arkasında neler yaşandı?

Haberdeki İddialar ve Teknik Arıza Açıklaması

Serbestiyet'te yayınlanan haberde, Fethi Yıldız'ın infaz düzenlemesinin KHK mağdurlarını da kapsaması gerektiği yönünde ifadeler kullandığı belirtiliyordu. Haberi kaleme alan Hilal Köylü ise daha sonra yaptığı açıklamada, "MHP'li Feti Yıldız herkesin merakla beklediği infaz düzenlemesinin prensipleri hakkında net mesaj veriyor: İnfazda eşitlik. Yıldız'ın yeni anayasa mesajı da çok dikkat çekici. Feti Yıldız'ın KHK mağdurlarıyla ilgili herhangi bir açıklaması olmadı. Feti Bey'le ilgisi olmayan cümleler teknik bir sıkıntıdan ötürü onunmuş gibi yansıdı. Lütfen röportajın bu halini dikkate alınız !" diyerek haberde teknik bir arıza yaşandığını ve Yıldız'ın KHK mağdurlarıyla ilgili herhangi bir açıklamasının olmadığını belirtti.

Fethi Yıldız'dan Sert Tepki: Dezenformasyon

Haberin geri çekilmesinin ardından Fethi Yıldız da konuyla ilgili bir açıklama yaparak iddiaları yalanladı. Yıldız, "Benim , KHK ile ilgili herhangi bir kişi ve mecraya beyanım veya açıklamam olmamıştır. Bilerek yapılan yalan haberin hesabı hukuk önünde sorulacaktır . Alıntı yapılan gazeteci yalan haberi özür dileyerek düzeltmiştir. Ortada tipik bir dezenformasyon örneği vardır. Kamuoyuna duyurulur." ifadelerini kullandı. Yıldız'ın bu sert tepkisi, olayın boyutunu daha da büyüttü.

İnfaz Düzenlemesi ve KHK Mağdurları Tartışması

Yaşanan bu olay, Türkiye'de uzun süredir tartışılan infaz düzenlemesi ve KHK mağdurları konusunu yeniden gündeme taşıdı. İnfaz düzenlemesinin kapsamı ve KHK mağdurlarının durumuyla ilgili farklı görüşler kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Bu tür tartışmaların yaşanması, konunun ne kadar hassas ve önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Bu olay, haberin doğruluğunun teyit edilmeden yayınlanmasının nelere yol açabileceğini açıkça gösteriyor. Gazetecilik etiği ve sorumluluğu, bu tür durumlarda daha da önem kazanıyor. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve dezenformasyondan kaçınmak, her gazetecinin öncelikli görevi olmalıdır.