TBMM Genel Kurulu'nda sular durulmuyor! CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sert eleştirileri ve "cuntacı" iması, Meclis'te tansiyonu yükseltti. Peki, bu sert tartışmanın perde arkasında neler yaşandı?
Meclis'te "Cunta" Tartışması Alevlendi
Tartışmanın fitili, Yeni Yol Partisi'nin yargı bağımsızlığına ilişkin grup önerisi sırasında ateşlendi. AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Erdoğan için kullandığı "Cunta Başkanı" ifadesine sert tepki gösterdi. Yayman, "Biz AK Partiyiz, her zaman düşünce hürriyetini savunduk. CHP artı ordu el ele darbe ve cunta diyoruz" şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise bu sözlere sert bir yanıt verdi. Başarır, "60 ve 80 darbelerinde partiniz yoktu ama bu ülkede bugün Cumhurbaşkanının kürsüde belirttiği ve Büyükanıt'ın yaptığı açıklama kime yaradı; partinize. Üç tane rakibini cezaevine atan adama ne denir; cuntacı denir" ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine AKP sıralarından büyük tepki yükseldi.
"Üç Rakibini Cezaevine Atan Adama Ne Denir?"
Başarır'ın sözleri, Meclis'te adeta bir deprem etkisi yarattı. Özellikle Selahattin Demirtaş, Ümit Özdağ ve Ekrem İmamoğlu'nun isimlerini zikrederek, bu isimlerin Cumhurbaşkanı adaylığı süreçlerinde yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Başarır'ın bu çıkışı, AKP'li vekillerin sert tepkisiyle karşılaştı.
AKP Başkanvekili Abdulhamit Gül ise Başarır'ın sözlerine karşılık olarak, "Türkiye'de iki partisi kapatılmış, bir partisi bir oyla kapatılmaktan kurtulmuş ve ömrü siyasetin önündeki vesayet mücadelesi ile geçmiş Cumhurbaşkanımıza 'cuntacı' demek büyük bir hadsizliktir. Asla kabul edemeyeceğimiz bir ifadedir" dedi.
Peki, Bundan Sonra Ne Olacak?
Meclis'teki bu sert tartışma, Türk siyasetinin sıcak gündemini bir kez daha belirledi. Taraflar arasındaki gerginliğin önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Özellikle yaklaşan seçimler öncesinde, siyasi arenadaki bu tür tartışmaların daha da artabileceği öngörülüyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaşanan bu gergin anlar, siyasi arenadaki kutuplaşmanın ve sert söylemlerin ne denli derinleştiğini gözler önüne seriyor. Tarafların birbirlerine yönelik suçlamaları ve sert ifadeleri, Meclis'teki çalışma ortamını olumsuz etkilerken, kamuoyunda da farklı tepkilere yol açıyor. Önümüzdeki günlerde siyasi partilerin bu tür tartışmalara nasıl bir yaklaşım sergileyeceği ve diyalog kanallarını açık tutup tutmayacakları merakla bekleniyor.